Amerika Birleşik Devletleri’nde (ABD) yapılan sınırlı bir çalışma yapay zeka yöneticilerinin iş yerlerinde insan yöneticilerle bazı konularda aynı performansı gösterdiğini buldu. Peki yapay zeka, yönetim konusunda insanların yerini almaya başlayabilir mi?
Vancouver, Kanada’da yaşayan Hannu Rauma, 83 çalışanı yönetmenin getirdiği stresin cesaretini kırdığını ve yılgın hissettirdiğini söylüyor.
Rauma, küçük işletmelere pazarlama desteği sağlamak için üniversite öğrencilerini çalıştıran Öğrenci Pazarlama Ajansı adlı bir şirkette üst düzey yönetici olarak görev yapıyor.
Firmanın, Kasım ayından bu yana ABD merkezli Inspira adlı şirket tarafından geliştirilen otonom bir yapay zeka yöneticisini kullanmaya başladığını ve her şeyin değiştiğini söylüyor.
Yapay zeka yöneticisi, uzaktan esnek koşullarda çalışanların programlarını belirlemelerine ve iş yüklerini önceden planlamalarına yardımcı oluyor.
Robot yöneticiler, çalışanların takvimlerini yönetiyor, onlara iş teslim tarihleri için hatırlatıcılar ve düzenli hatırlatıcılar gönderiyor. Bunun yanında farklı müşterilere harcanan zamanı kaydederek onların doğru şekilde faturalandırılmasını sağlıyor.
Yapay zeka ayrıca yöneticilere, yazılı iletişimlerini iyileştirmek için önerilerde bulunuyor, işle ilgili soruları yanıtlıyor ve tüm çalışanların gelişimini merkezi bir portalda otomatik olarak güncelliyor.
Rauma, yapay zeka yöneticisine geçişin yalnızca stres düzeylerini azaltmakla kalmayıp, çalışanlarının daha hızlı ve daha üretken çalışmasına da olanak sağladığını söylüyor:
“Şirketin büyümesine ve diğer olumlu şeylere odaklanabiliyorum. Ömrümü uzattığına eminim” diyor.
Rauma, çalışanlarıyla ilişkilerinin de büyük ölçüde geliştiğini ekliyor: “ Artık daha eşit şartlardayız. Eskiden sadece sorunları çözmekle uğraşıyorduk. Ama artık daha kaygısız tartışmalar yapabiliyoruz.”
Yapay zeka insan yöneticiyle birlikte çalıştığında verimlilik artıyor
Rauma ve 83 çalışanından 26’sı aslında Inspira ve ABD’deki Columbia Üniversitesi, Arizona Eyalet Üniversitesi ile Wisconsin Üniversitesi’nden akademisyenler tarafından yapılan ve yapay zeka yöneticilerinin performansını insanlarla karşılaştıran bir çalışmanın parçası olarak yapay zekayı kullandı.
Katılımcılar üç gruba ayrıldı: Birine bir insan yönetici, diğerine yapay zeka yöneticisi ve son gruba hem yapay zeka hem de insan yönetici atandı.
Yapay zeka yöneticisi, çalışanların günlerini önceden planlamasını sağlamada yüzde 44’lük bir başarı oranına ulaştı ve çalışanları yüzde 42 oranında işe zamanında başlamaya motive edebildi. İnsan yönetici için bu oranlar yüzde 45 ve yüze 44 ile oldukça yakın seyretti.
Ancak yapay zeka yöneticisi, bir insan yöneticiyle ortaklaşa çalıştığında, çalışanların iş günlerini önceden planlamasını sağlamada yüzde 72’lik bir başarı oranı elde etti ve zamanında başlama oranı yüzde 46’ya çıktı.
Çalışmanın kapsamı sınırlı olsa da yapay zeka araçlarını kullanmaya başlayan şirketler için ilginç sonuçlara işaret ediyor.
Bir gözetim aracı haline gelmesinden kaçınılmalı
UPS, Dell’in aralarında olduğu şirketler bu yıl insanların yaptığı işler için yapay zekayı kullanmak üzere ciddi sayıda işten çıkarmalar yapacaklarını duyurdu. Buna karşın, New York’taki Columbia Üniversitesi’nden Prof Paul Thurman, yönetim rollerini tamamen yapay zekayla değiştirmenin büyük bir hata olacağını savunuyor:
“Orta düzey yöneticilik herhangi bir şirketteki en kritik düzeydir. Bunlar değişmeye başlarsa belirsiz bir yolculuğa sürüklenirsiniz. Çalışanlarınız süreklilik hissetmez, mentorluk ve koçluk alamazlar… (Bunlar) insan yöneticilerin yapay zekadan daha iyi olduğu ve aslında odaklanmaları gereken tüm insani becerilerdir.”
Prof Thurman, yapay zekanın yöneticileri daha yenilikçi çalışma yöntemlerine hazırlayabileceğini belirtiyor.
Buna ek olarak yapay zeka bir ekipte kimlerin geride kaldığını ve bir insan tarafından daha yakın ilgiyle yönetilmesi gerekebileceğini belirleyebilir. Aynı şekilde daha fazla onaya ihtiyaç duyan performans yıldızlarına odaklanmalarını sağlayabilir.
Ancak şirketlerin yapay zeka yöneticilerinin bir gözetim aracı haline gelmesinden kaçınması gerektiğini söylüyor:
“İnsanların sadece zamanında gelmemekle kalmayıp, aynı zamanda öğle yemeğine çok fazla zaman ayırdıklarını ve yeterince salata yemediklerini fark ettiğiniz bir noktaya gelmek istemezsiniz. O kadar ileri gitmek istemezsiniz.”
Londra’da bir İnsan Kaynakları danışmanı olan Tina Rahman yapay zeka yönetimine aşırı bağımlılığın, şirketleri insani yönleri değil yalnızca iş çıktılarını önemsemeye itebileceği konusunda uyarıyor.
“Bir işletmenin çalışanlarına, yönetimi bu yepyeni yapay zeka sistemine bırakıp, ardından ‘işyerindeki deneyimlerinizi önemsiyoruz’ demesi çok zor olacak.” diyor.
İşletmelerin maliyetleri düşerken özgünlüklerini kaybedebilirler
Bores adlı sibergüvenlik şirketinin kurucusu James Bore, yapay zeka yöneticileriyle ilgili en büyük endişenin, insani meselelerden değil siber güvenlikten kaynaklandığını söylüyor:
“Yapay zeka yöneticiniz varsa; şirketinizin tüm iş süreçlerini, prosedürlerini ve teliflerini onun erişimine açmış olabilirsiniz. Yazılım, bunları kopyalamak isteyenler tarafından kaçırılabilir ve de fidye istenebilir.
“Bunlara bağlı hale geldiyseniz ve insanların yerine yapay zekayı getirdiyseniz, biraz da köşeye sıkıştınız çünkü artık dayanıklı değilsiniz ve insanlara bu yeteneği kazandırmadığınız için geri dönüşünüz de yok.”
Bore, insanların yapay zekayla daha verimli hale gelebileceğini ancak bunun bazı sonuçları olacağını söylüyor:
“Daha fazla otomasyon yaptıkça, daha fazla insanı işten çıkardıkça, evet, maliyetlerinizi düşüreceksiniz. Ama aynı zamanda şirketinizi daha yeri doldurulabilir hale getireceksiniz.”