Yerli yatırımcının sigortacılığa büyük ilgisi. 12 şirket birden kuruldu

Para Dergisi’nin hazırladığı habere göre, yerli yatırımcıların sigorta sektörüne büyük bir ilgi gösterdiği belirtildi.

Sigorta sektörü, finansal piyasaların en önemli yapı taşlarından biri. Deprem, sel gibi doğal afetlerin yanısıra yüzyılın sorunlarına bir de iklim krizi eklenince sigorta sektörünün ekonomiye etkisi açık…

Olası rislere karşı sağlanan teminatlarla bir yandan yatırımcılara güven sağlıyor. Diğer yandan ise hem vatandaşların hem de kurumların maliyet yükünü hafifletiyor.

Türkiye ekonomisinin üç yıllık hedef politikasında yer alan Orta Vadeli Program OVP’nin önemli ayaklarından biri de sigorta ve emeklilik sistemi oluşturuyor. OVP’yle birlikte yeni düzenlemeler getirilmesi gündemde.

Zorunlu Afet Sigortası, Bina tamamlama, Yapı Sorumluluk Sigortası ve Bakım siggortası gibi çıkacak yeni ürünler yeni dönemde sıkça söz ettirecek.

Kamunun desteğinin yanı sıra Türkiye’nin demografik yapısı, büyüme potansiyeli de sigortacılık sektörünün yıldızı parlatacak gibi, Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği’nin Türkiye Sigorta Aracıları Sektör araştırma Raporu’na göre Türkiye’de son yılların sigorta sektörü ekonomik büyümenin üzerinde bir ivme kaydederek, son beş yılda prim üretimin yıllık olarak yüzde 18 artırdı. Türkiye Sigorta Birliği’nin verilerine göre Üylül 2023’ten bu yana geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 123,4 artışla, 328 milyar lirayı geçti. Sektörde büyüme trendi iştahı da kabarttı.

ÜÇ YILDA 12 ŞİRKET KURULDU

Son üç yılda kurulan şirket sayısı 12 oldu. Toplam şirket sayısı böylece 69’a yükseldi. Yeni kurulan şirketlerle birlikte yerli yatırımcısının ilgisi gözleniyor. Yeni yatırımcıların da etkisiyle oto branşının yanı sıra esnaf, KOBİ ve vatantaşlara yönelik siber risk, dijital sigortalar ve oyun sigortalarına odaklanıyor.

Sigorta şirketlerine göre, bu ilgi önümüzdeki dönemde artacağı belli. Ülkemizde son yıllarda sigorta bilinci artmasına rağmen, Avrup ülkeleri ile karşılaştırıldığında oran çok düşük. Sigotam’ın CEO’su Bora Uludüz’e göre sigorta penetrasyon oranı dünyada yüzde 7,2. Avrupa’da bu oran yüzde 9-10’lar seviyesinde. Türkiye’de ise sigorta alanında üretilen primin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’ya göre oranı yüzde 2,2 potansiyelinde. Böylece sigorta sektörün Türkiye’de potansiyelin yüzde 25’ini kullanabiliyor. Kısacası daha gidilecek çok yol.

KAMU SİGORTACILIĞIN EN BÜYÜK DESTEĞİ

Emaa Sigorta Genel Müdürü Özgür Öntürk’e göre, son yıllarda artan bu ilginin pek çok nedeni var. En önemli nedeni ise kumunun, bireysel emeklilik sistemi, tarım, finansal sigortalar ve doğal afet sigortaları gibi stratejik alanlardaki desteği pandemiyle birlikte hızlanan dijital dönümüş de sektöre girişleri artıran nedenlerden biri. Ayrıca, ülkemizin uzun vadeli yüksek büyüme potansiyeli ve çalışan ve genç nüfus oranının yüksekliği, risk bilincini giderek artırdı.

YERLİ YATIRIMCININ İLGİSİNİ ARTIRDI

Tabii sektöre yeni girişlerde asıl çarpıcı gelişme, yerli yatırımcı ilgisine dikkat çekiyor. Yabancı sermayenin toplam sermaye içerisindeki payı son altı yılda yüzde 72 seviyelerinden yüzde 56 seviyelerine geriledi. Bu durum da yerli yatırımcıların iştahını kabarttı. Emaa Sigorta Genel Müdürü Özgür Öntürk, son 20 yılda ekonomik ve ticari ilişkilerin yoğun olduğu Fransa ve Almanya’nın yanı sıra Körfez ülkelerinden de doğrudan sektöre yabancı yatırım kaynağı geltiğini hatırlatarak “son dönemdeyse şirketimizin de dahil olmak üzere kurulan sigorta şirketlerinin büyük bir kısmının yerli sermayeli şirketler olduğu görülüyor“diyor.

Prive Sİgorta Genel Müdürü Göktuğu Gür’e göre, sektörün geçmişine bakarsak yabancı ve yerli yatırımcı ilgisi dönemsel bir seyir izliyor. Geçtiğimiz 10-15 yıl içindeki yoğun yabancı yatırımcı ilgisi yavaş yavaş yerini son yıllarda yerli yatırımcılara bıraktı”dedi.

Sektörün yeni oyuncularından Acn TÜRK Sigorta Genel Müdürü Ali Murat Dişci de sektördeki gelecek potansiyelinden memnun. Sektörün milli gelirden aldığı payın düşük olmasının, yatımcıların iştahını kabarttığının altını çizen Dişçi şu tespitlerde bulundu

“Kasko sigortalarında araçların yüzde 28’i sgortalı benzer bir durum konut sigartalarında da geçerli. Dolayısıyla sigortacılık sektörü reel anlamda olması gerekenin çok altında bir hacimde faaliyetlerini sürdürüyor”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir